ÇOCUK OYUNLARI

Geleneksel çocuk oyunları kültürümüzü oluşturan ögeler arasında yer alır. Geçmişte oynanan oyunlarımızdan bazıları günümüze değişerek ulaşmıştır. Bu oyunlar çocuklar tarafından oynanmaya devam ettikçe yaşayacaktır. Geleneksel oyunları yaşatmak ve kültürümüze sahip çıkmak için bu oyunların oynanması gerekmektedir. Bu sebeple ki kültürümüze yer etmiş Türk Coğrafyalarımızda oynanan ve varlığını devam ettirmesi gereken geleneksel çocuk oyunlarımızı korumalıyız. 

  Türk   Toplumuna   baktığımızda   3000   yıllık   bir   geçmişin   olduğu   zengin   bir   kültürün  
varlığı   görülmektedir.   Türk   toplumu,   Asya’nın   Ata   toprağı   olduğu,   buradan   diğer   kıtalara  
dağılımın  gerçekleştiği  ve  gittiği  her  bölgeye  kültürünü  taş
ıdığı  bir  toplumdur.  Modern  eğitim  
anlayışları   içerisinde   var   olan   bu   kültürün   aktarımı   ne   kadar   gerçekleştirilmekte   ve  
çocuklarımız  kültürünü  ne  kadar  anlayabilmektedir?    Bu  soru  gerçekten  önemli  bir  soru  ve  
sorundur.  Tabi  ki  kültür  sadece  eğitim  ortamlar
ında  aktarılmamakta,  ailelerin  ve  toplumsal  
yaşantıların  da  bu  aktarımda  rolü  yer  almaktadır.  Ancak  bu  aktarım  tesadüflere,  ihtimallere  
bırakılamayacak  kadar  mühimdir  ve  toplumların  eğitim  felsefesi  o  toplumun  millî  ve  manevi  
menfaatlerini  içermelidir.  İşt
e  bu  nedenlerdendir  ki  3000  yıllık  Türk  Dünyası  kültürü  eğitimle  
gelecek  nesillerimize  kazandırılmalı  ve  kültürel  aktarımın  devamlılığı  sağl
  Türk   Toplumuna   baktığımızda   3000   yıllık   bir   geçmişin   olduğu   zengin   bir   kültürün  
varlığı   görülmektedir.   Türk   toplumu,   Asya’nın   Ata   toprağı   olduğu,   buradan   diğer   kıtalara  
dağılımın  gerçekleştiği  ve  gittiği  her  bölgeye  kültürünü  taş
ıdığı  bir  toplumdur.  Modern  eğitim  
anlayışları   içerisinde   var   olan   bu   kültürün   aktarımı   ne   kadar   gerçekleştirilmekte   ve  
çocuklarımız  kültürünü  ne  kadar  anlayabilmektedir?    Bu  soru  gerçekten  önemli  bir  soru  ve  
sorundur.  Tabi  ki  kültür  sadece  eğitim  ortamlar
ında  aktarılmamakta,  ailelerin  ve  toplumsal  
yaşantıların  da  bu  aktarımda  rolü  yer  almaktadır.  Ancak  bu  aktarım  tesadüflere,  ihtimallere  
bırakılamayacak  kadar  mühimdir  ve  toplumların  eğitim  felsefesi  o  toplumun  millî  ve  manevi  
menfaatlerini  içermelidir.  İşt
e  bu  nedenlerdendir  ki  3000  yıllık  Türk  Dünyası  kültürü  eğitimle  
gelecek  nesillerimize  kazandırılmalı  ve  kültürel  aktarımın  devamlılığı  sağlanmalıdır.  
İkinci   sorumuz   ol   neden   oyun   ve   oyuncaklar   sorusunun   iki   cevabı   bulunmaktadır.  
Çocuk  oyun  ve  oyuncakla
rı,  çocukların  yaşadıkları  toplum  içerisinde  gn  
deneyimini   kazandıkları   roller,   yemeklerimiz,   giysilerimiz   gibi   kültürün   içerisinde   yer   alan  
önemli  bir  unsurdur.  Üstelik  oyun  ve  oyuncaklar  çocukların  içerisinde  aktif  olarak  yer  alma
ları  
ve   kurallarını,   tekerlemelerini,   oyuncağını   toplumun   kültürüne   göre   kendilerinin  
geliştirmeleri  sebebiyle,  kültür  ile  çocuğun  en  etkili  şekilde  bir  araya  geldiği  bir  unsurdur.  İşte  
burada  ikinci  önemli  cevap  karşımıza  çıkmaktadır.  Kültürel  aktarımın  e
ğitim  içerisinde  hangi  
yollarla   kazandırılacağı,   diğer   bir   ifade   ile   etkin   olan   yöntemi   bize   oyun   ve   oyuncaklar  
sunmaktadır.     Çocukların   içerisinde   eğlenerek   ve   isteye
  Türk   Toplumuna   baktığımızda   3000   yıllık   bir   geçmişin   olduğu   zengin   bir   kültürün  
varlığı   görülmektedir.   Türk   toplumu,   Asya’nın   Ata   toprağı   olduğu,   buradan   diğer   kıtalara  
dağılımın  gerçekleştiği  ve  gittiği  her  bölgeye  kültürünü  taş
ıdığı  bir  toplumdur.  Modern  eğitim  
anlayışları   içerisinde   var   olan   bu   kültürün   aktarımı   ne   kadar   gerçekleştirilmekte   ve  
çocuklarımız  kültürünü  ne  kadar  anlayabilmektedir?    Bu  soru  gerçekten  önemli  bir  soru  ve  
sorundur.  Tabi  ki  kültür  sadece  eğitim  ortamlar
ında  aktarılmamakta,  ailelerin  ve  toplumsal  
yaşantıların  da  bu  aktarımda  rolü  yer  almaktadır.  Ancak  bu  aktarım  tesadüflere,  ihtimallere  
bırakılamayacak  kadar  mühimdi  toplumların  eğitim  felsefesi  o  toplumun  millî  ve  manr.
 İşt
e  bu  nedenlerdendir  ki  3000  yıllık  Türk  Dünyası  kültürü  
 
deneyimini   kazandıkları   roller,   yemeklerimiz,   giysilerimiz   gibi   kültürün   içerisinde   yer   alan  
önemli  bir  unsurdur.  Üstelik  oyun  ve  oyuncaklar  çocukların  içerisinde  aktif  olarak  yer  alma
ları  
ve   kurallarını,   tekerlemelerini,   oyuncağını   toplumun   kültürüne   göre   kendilerinin  
geliştirmeleri  sebebiyle,  kültür  ile  çocuğun  en  etkili  şekilde  bir  araya  geldiği  bir  unsurdur.  İşte  
burada  ikinci  önemli  cevap  karşımıza  çıkmaktadır.  Kültürel  aktarımın  e
ğitim  içerisinde  hangi  
yollarla   kazandırılacağı,   diğer   bir   ifade   ile   etkin   olan   yöntemi   bize   oyun   ve   oyuncaklar  
sunmaktadır.     Çocukların   içerisinde   eğlenerek   ve   isteye

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Türk Dünyasını Oyunlarla Öğrenmek

Doğumdan hemen sonra, çocuğun bütün duyularını harekete geçirmesiyle öğrenme süreci başlar. Dışarıdan bize oyun gibi görünen bazı davranışl...